İlk kez 2018'de İletişim Yayınları tarafından yayınlanan Pınar Selek'in ikinci romanı "Cümbüşçü Karıncalar"
Fransa'nın Nice, Paris, Marsilya şehirlerinde gezinen kendilerine "paranoyaklar" diyen bir grup farklı insanın
hikâyesini anlatır. Roman Paris ve Nice arasındaki bir tren yolculuğu ile başlar. Bu yolculukta gazetecilik yapan
Kathy ile ailesi aslında İspanya'dan gelen kendisine "Azucena" adını takan, gerçek adı Susanna olan eski bir bankacı
kadın karşılaşırlar. Azucena'nın Nice'te başka arkadaşları vardır; sokakların şarkıcısı Gouel, çöplüklerin prensi
Aleks, paranoyakların başı Manu, Azucena'nın burada aşık olduğu güzel ve gizemli kadın Luna, onun sevgilisi Laura,
Azucena'ya yardımcı olan örgütlü sendikacı ve tren şefi Michele, Azucena'nın ninesinin arkadaşı, Ermeni göçmeni
Siranouche bunların arasındadır. Bu grup sistemin dışında olmayı, buna karşın yaşama ve dünyaya tutunmayı, sonra da
yapabildikleri oranda sistemin dışında üretimde ve paylaşımda bulunan bir yaşamı sürdürmektedirler. Hemen hepsi
gezgin ve yersiz yurtsuzdur. Kurdukları kooperatifin çiftliğinde ürettikleri doğal besinleri tren istasyonlarının
çevresinde kurdukları tezgâhlarda değiş tokuş etmekte, bu arada doğal tohumları gizliden gizliye dağıtmaktadırlar.
Azucena, bu grubun ve yaşadıkları mahallenin gurur kaynağıdır. Bu yüzden ona kimse dokunmamakta, dahası çok sevmektedir.
Bu dağıtım noktasında para alışverişi olmadığı için mali kontrol tehlikesi olmamasına karşın pek çok mafya grubunun
olası saldırılarına korunmak zorundadırlar. Paranoyak grubunun korktuğu şey başkaydı. Tezgâhın işlevi sadece meyve
sebze sepetlerini sahiplerine dağıtmak değildi çünkü.
Özgürlüğe aşık bu grup bunu yalnız kendileri için değil, en çok beraber oldukları hayvanlar için de yapmaktadırlar.
Roman bu grubun yaşamından dört yıllık bir kesiti ve bu süre içinde yaptıklarını anlatmaktadır.
Roman için yapılan bir yorumda şöyle deniyor:
"Yolların, dehlizlerin, masalların, mavilerin garip ve divane hikâyeleri... Ağaçların dili, kaçak aşklar ve tatlı
gülüşler. Pınar Selek, dünyayla savaşı, yediveren bencillikle uğraşı anlatıyor. Toprakla, tohumla, şiirle, vicdanla,
paylaşarak, tekere çomak, ana yollarda, ara yollarda… Mafyaya, ırkçılara, çokuluslu şirketlere karşı; karıncalar
misali usul usul, ince ince çalışarak. Direnen ve meydan okuyan… Cümbüşçü Karıncalar göçlerle, sürgünlerle
başkalaşan bir Avrupa kentindeki yeryüzü karıncalarının romanı; umudu ve mutluluğu pay etme kavgası."
* "Cümbüşçü Karıncalar"
İletişim Yayınları'nın sitesinde yer alan kitabın ilk 20 sayfasının pdf örneğinin bağlantısı
Biyografisi:
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek, 8 Ekim 1971'de İstanbul'da doğdu. Ortaöğretimi Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde tamamladıktan
sonra Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nü birincilikle bitirdi. Ardından aynı üniversitede sosyoloji
üzerine yüksek lisans yaptı. Ayrıca Fransa'da bulunan Sophiantipolis UDEL Üniversitesi'nde ekonomi-politik dersleri
gördü. Fransa'nın en prestijli eğitim kurumlarından Lyon'daki Ecole Normale Supérieure tarafından 4 Ekim 2013'te,
Jamaa Baïda ve Boualem Sansal ile birlikte Selek'e Fahri Doktora verildi.[6] 7 Mart 2014'te, "Türkiye'deki Muhalif
Hareketlerin Birbirleriyle Etkileşimi" başlıklı tezi ile Strasbourg Üniversitesi'nden siyaset bilimi doktoru
unvanını aldı. Avukat Alp Selek'in kızıdır.
Pınar Selek, 1998 yılında PKK üzerine yürüttüğü araştırması nedeniyle terör suçu şüphesi ile göz altına
alındı. Söz konusu dönemde PKK için propaganda yapmak iddiasıyla tutuklandı. Gözaltındayken 9 Temmuz 1998 tarihinde
aslında bütan gazı tüpünün neden olduğu düşünülen ve bir bombdan kaynaklanan patlama olmadığına dair kesin bilirkisi
raporu bulunmasına karşın, 7 kişini öldüğü, 9'u yabancı uyruklu 127 kişinin yaralandığı Mısır Çarşısı'ndaki
patlamanın soruştuması sırasında verilen bir ifade sonucu bu patlamaya neden olan bombayı sağlayan kişi olduğu
iddiasıyla yargılandı. İki buçuk yıl sonra salıverildi, devam eden davada 2002 ve 2006 yıllarında beraat etti.
Gözaltındayken uygulanan filistin askısı, elektroşok ve kafatasına elektrik verilmek suretiyle ağır işkence
gördüğüne dair 2010 yılında Berlin’deki Überleben İşkence Kurbanları için Tedavi Merkezi tarafından, gördüğü
işkencenin etkilerini doğrulayan bir rapor hazırlandı. 24 Kasım 2010 tarihinde davanın yeniden açılacağı
açıklandı. Savcının ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet istemiyle açtığı davanın 9 Şubat 2011 tarihli ilk celsesi
de beraat kararıyla sonuçlandı; ancak Yargıtay kararı bozup 24 Ocak 2013'te ağırlaştırılmış müebbet cezasına
çarptırdı.[15] İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde halen Mısır Çarşısı patlamasıyla ilgili olarak yargılanmaktadır.
24 Ocak 2013 tarihinde 12. Ağır Ceza Mahkemesi, sosyolog Pınar Selek'in ağırlaştırılmış müebbet hapisle
cezalandırılmasına karar verdi. Selek 25 Ocak 2013 tarihinde Strazburg'da yaptığı basın toplantısıyla mücadelesine
devam edeceğini açıkladı. 2 Ocak 2014'te Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 yıl önce meydana gelen Mısır Çarşısı’ndaki
patlamayla ilgili davada müebbet hapis cezasına çarptırılan sosyolog Pınar Selek’in cezasının onanmasını istedi. 19
Aralık 2014'te İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı
patlamaya ilişkin 16 yıldır devam eden davada sanık Pınar Selek'in beraatine karar verdi. Halen dava Yargıtay'dadır
ve onama kararı verilmemiştir.
Sosyolog, toplumbilimci, feminist, anti-militarist bir yazar ve akademisyen olan Pınar Selek'in kadınlar,
transseksüeller, sokak çocukları seks işçileri ve Kürtler üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınır. Kitapları
Türkçe, Almanca ve Fransızca olarak yayınlanan Pınar Selek, Türkiye'de yayınlanan feminist dergi Amargi'nin
kurucu editörlerinden ve Amargi Kadın Dayanışma Kooperatifi kurucularından biridir. Barış ve İnsan Hakları’yla
ilgili çalışan birçok STK ve harekete destek vermektedir. Mimar Sinan Üniversitesi
Sosyoloji bölümünde lisans ve yüksek lisans öğrenimi gören Pınar, doktorasını da Strasbourg Üniversitesi'nde
tamamladı. Pınar ayrıca, École Normale Supérieure'den de fahri doktora almıştır, halen Fransa'da yaşamını
sürdürmektedir.
Yapıtları:
Romanları: Yolgeçen Hanı, İletişim Yayınları, 2011; Cümbüşçü Karıncalar, İletişim Yayınları, 2018;
Öyküleri ve diğer yazıları:
Barışamadık, İthaki Özyürek Yayınları, İstanbul, 2004;
Sürüne Sürüne Erkek Olmak, İletişim Yayınları, İstanbul, 2008;
Maskeler Süvariler Gacılar, Ayizi Yayınları, İstanbul, 2011;
Yeşil Kız, Özyürek Yayınları, İstanbul, 2010;
Su Damlası, Özyürek Yayınları, İstanbul, 2010;
Çevirdiği eserler:
Ya Basta!-Artık Yeter!, Belge Yayınları, İstanbul, 1996
Yazar ve kitapla ilgili yazılar:
* "Kitaplarıyla ilgili yazıların bulunduğu kişisel sayfası"
* "Pınar Selek'ten yeni roman: 'Beni kendi ülkemde yabancı ettiniz'"
Adalet Çavdar,
Gazete Duvar, 17.05.2017
* "Pınar Selek ile romanı Cümbüşçü Karıncalar üzerine söyleşi "
Elif Şahin Hamidi,
Zero İstanbul, 09.07.2019,
* "Sosyolojik çalışmalar benim arkadaşımsa edebiyat aşkım"
Çiçek Tahaoğlu,
Bianet, 23.05.2018,
*"Bu dünya bizi mutsuzluğa alıştırmak istiyor"
Eray Ak (Söyleşi)
Cumhuriyet Kitap dergisi, Sayı: 1476, sayfa: 12-13; 31.05.2018
(Okumak için fotoğrafların üzerine tıklayınız>
Bağlantılar:
"Resmi Sitesi"
Yazıları, yapıtları ve hakkında yazılanlar yeralmaktadır.