|
biyografisi:
sibel aktaş
28 şubat 1960'ta istanbul'da doğdu. 1984'de istanbul üniversitesi cerrahpaşa tıp fakültesi'nden mezun oldu. üç yıl süren zorunlu pratisyen hekimlikten sonra temel tıp bilimlerinden histoloji (hücre ve doku bilimi) ve embriyoloji bilim dalı'ndan uzmanlığını aldı. kısa süreliğine üniversitelerden birinin tıp fakültesinde öğretim üyesi ve koordinatör olarak görev yaptı. sonra uzun süre abd'deki tüp bebek merkezlerinde değişik sürelerle doktora sonrası görev aldı; araştırmacı ve embriyolog olarak çalıştı. daha sonra türkiye'ye döndü bir belediyenin sağlık hizmeti veren birimlerinde hekimlik yaptı. bu dönemde "sibylla a." müstear adıyla "Io,... tıpta l. da vinci kodu" başlıklı da vinci'nin kimi yapıtlarında yer alan bazı çizim ve görüntüleri bilimsel olarak irdeleyerek anlamlarını çözemeye soyunan tek inceleme yapıtını yazdı. yapıtı chiviyazilari yayınevi'nin nemesis kitaplığı dizisinde 2013 yılında yayınlandı.
istanbul'da yaşamını sürdürürken uzun süredir süren bir hastalığına yenilerek 26 ocak 2016'da yaşama veda etti.
“yıllar, yıllar öncesinde tanıdım onu. o zamanlar bir tıp öğrencisiydi. tiyatromuzun da oyuncularından birisi. 403. kilometre'de oynadık beraber. sonra "kurşun zehirlenmesi"nin dr. ayfer'i oldu. "ne yapsın dr. ayfer" dedik. türkü yaktık onun için. sonra yıllar yıllar geçti. bir hekim oldu. işini etik kurallara göre yapan bir hekim. sonra hekimlerin çoğunun o etik kuralları iplemediğini fark etti. bıraktı hekimliği. o dönemde bildiklerini herkese öğretmeye çalıştı. "da vinci'nin kodu"nu yazdı. kendi adıyla da bastırmadı üstelik "sybilla a" dedi adına. basılması çok sorunlu olan ve muhtemelen kimsenin okumadığı bir kitap yazmış oldu ama orada pek çok şey söylüyordu ve o kitapla söyledikleriyle bir "anlatan kadın" oldu.” (mustafa sütlaş)
|
yapıtları:
Io,... tıpta l. da vinci kodu (2013, inceleme, chiviyazilari yayınevi,istanbul, 165 sayfa.)
adı: Io,... tıpta l. da vinci kodu (inceleme)
ilk yayın tarihi: 2013, istanbul,
yayınevi: chiviyazilari yayınları, 165 sayfa
içeriği/özeti:
“onun ilk gördüğüm çizimi, tıp fakültesinin ikinci sınıfında iken anatomi atlasının kapağı içinde, önüne konmuş küçük bir kemiğe düşünerek bakan bir iskeletti. anatomi hocamız, o küçük kemiğin, boyun omurlarından biri olan atlas kemiği olduğunu söylemiş ve anlattığına göre de leonardo, omurganın birinci kemiği olan atlas kemiğinin iskeletteki yerini bir türlü bulamamıştı ve onun için de iskelet düşünerek bu kemiğe bakıyordu. oysa yıllar sonra, onun yutkunma ve konuşmadan sorumlu kasların tutunduğu hyoid kemiği olduğunu anlamıştım. önce bir iskeletin küçük bir kemiğe bakması beni şaşırtmış, sonra ölümden geriye kalan bir iskeletin, konuşmayı sağlayan bir kemik ile o kemiğe düşünerek bakarken edindiği sessizlik arasındaki ilişki, beni, ona hayran bırakmıştı.”
leonardo'nun hâlâ çözülemeyen gizemleri...yazar tamamen bilimsel yöntemlerle fantezilere kaçmadan bu soruya yanıt bulmaya çalışıyor. istanbul'un osmanlılar tarafından alınmasından bir yıl önce 1452 yılında evlilik dışı bir ilişki ile dünyaya gelmesinden dolayı üniversiteye gitme hakkı elinden alınan leonardo, bilgilerini sanatın içine mi gömmüştü?
mikroskopun henüz isminin bile bilinmediği bir yüzyılda, mikroskobik bilgileri resimlerinin ve taslak çalışmalarının içine ayrıntılı bir biçimde yerleştirmesi; yüzlerce eserin her birinde anatominin en ufak detaylarını göstermesi, bunların hepsi rastlantı mı?
"tıp fakültelerindeki hangi anatomi atlasında leonardo kadar boşalmanın yolunu detaylandıran bir çizim vardır?" sorusunu sorarken, kendisi de doktor olan yazar, aynı zamanda leonardo'nun eserlerinin altındaki göremediğimiz imzası için de acaba bir tohum hücresi miydi sorusu ile bizleri bu gizemin içerisine sürüklemektedir.
bu bilimsel çalışma, leonardo'nun gizemli sanat hayatının kapılarını araladı derken, bizi yepyeni yolculuklara sürüklüyor...
ve yazarın aklına takılan yeni bir soruyla sayfalar nihayet buluyor: "ya leonardo resimlerinde sembolize ettiği şeyleri bir yere not ettiyse?"
kitapla ilgili bağlantılar:
"tıpta l.da vinci kodu’nun gösterdikleri
mustafa sütlaş, bianet, 27.12.2014
|
|