biyografisi:

yasemin yazıcı
1957 yılında izmir karşıyaka'da doğdu. ilk ve orta öğrenimini orada tamamladı. ardından attila ilhan’ın yönlendirmesiyle iü fransız dili ve edebiyatı bölümünü okumak üzere istanbul'a geldi. ilk yazıları, yaşar aksoy ve iskender dinsel’in yüreklendirmesiyle 1978'de demokrat izmir gazetesinde yayınlandı daha sonra aynı gazetede düzenli köşe yazıları yazdı. daha sonra cumhuriyet gazetesi izmir bürosu şefi olan hikmet çetinkaya’nın önerisiyle sanat muhabirliğine geçti. cumhuriyet gazetesi, yazko- somut, sanat olayı gibi dergilerde sanat muhabirliğine ve yazılarına devam etti. ardından sinemaya geçti. 1984 yılında bilge olgaç’la kaşık düşmanı filminde yönetmen yardımcısı olarak çalıştı. yerli ve yabancı ortaklı yapımlarda, yönetmen yardımcısı, yapımcı be senarist olarak çalıştı. öyle bir kadın ki (sinema filmi), hoşça kal (sinema filmi) ve çaylar şirkettensevda ateşi adlı sinema filminin reji ekibinde yer aldı.
1990 yılında ilk romanı kaybolan kasaba (broy) yayınlandıktan sonra edebiyat çalışmalarına ağırlık verdi. 1998'de saklambaç oynuyorduk zamanla(sel), 2004 yılında vampir tangosu (alkım) romanları ve 2008 yılında tırtıl yağmuru (everest), 2017 yılında sözçalan karanlık öykü kitapları yayınlandı. 2019 yılında da karşıyakalı bir çocukluk - anneannemin ayak izlerinde adlı deneme kitabı izmirim dizisi kapsamında yayınlandı.
katıldığı öykü seçkileri: erotik öyküler, istanbul öyküleri, son otobüs, kadın öykülerinde izmir, kadın öykülerinde doğu, kadın öykülerinde avrupa, emek öyküleri, taşa fısıldayan öyküler(kobane)
kimi öyküleri, makedoncaya, ingilizceye, almancaya çevrildi. cumhuriyet gazetesi, birgün gazetesi, adam öykü, e dergisi, eski, imge, öyküler, eşik cini, kitaplık, notos, dünyanın öyküsü, dünya öykü günü, sarnıç gibi çeşitli yayın organı ve dergilerle, mevzu edebiyat gibi çeşitli internet sitelerinde öykü ve denemeleri yayınlanmaktadır..
roman ve hikâye yazarı yasemin yazıcı, birey ve toplum arasındaki o kırılgan sınırda yazılan, duyumsanan öyküleriyle tük edebiyatının özgün kalemlerindendir. yazıcı'nın tırtıl yağmuru'nda, dışarıdan bakıldığında sıradan görünen insan yaşamının, aslında nasıl her türden şiddeti barındırabileceğini ve bunun zaman içinde nasıl içselleştirildiğini, çarpıcı bir üslûpla ve görsel ögelerle harmanlanmış öykülerinde, ustalıklı bir anlatımla birleştirdiği görülür.