Sırça Fanus
Sylvia Plath'ın yarı otobiyografik romanıdır. Yazar, ana fikir olarak
insanların kendi sırça fanuslarında kapana kısılmış olmalarını konu almıştır.
Sylvia Plath da aynı ana karakteri Esther Greenwood gibi kendi sırça fanusundan
otuz bir yaşındayken intihar ederek kurtulmuştur.
Ana karakterimiz Esther Greenwood, New York'da bir dergide staj yapan genç bir
kızdır. Stajı kapsamında New York'ta bir kadınlar otelinde kendisi gibi staj
gören diğer on iki kızla beraber kalmaktadır. En yakın arkadaşı olarak
adlandırdığı kızın adı Doreen'dir. Doreen yüzünden birçok erkekle çıkmak
zorunda kalmaktadır. Fakat artık hayır demeye karar verdiğinde, bu yanlış
bir karar olur. Doreen birkaç gün önce tanıştığı biriyle buluşacaktır,
Esther'in de gelmesini ister fakat o bunu reddederek diğer on bir kızla beraber
bir davete katılır. Bu davette yemek yiyen herkes zehirlenir ve hastaneye
kaldırılırlar. Fakat sonunda herkes iyileşir.
Esther'in New York'taki son akşamında Doreen yine dışarı çıkmak ister, Esther'e
de bir eş ayarlamıştır. Esther istemeye istemeye de olsa kabul eder. Fakat
gecesi berbat geçer. Çünkü Doreen'in ayarladığı genç, bir kadın düşmanı çıkar.
Gecenin sonunda tartışırlarken Esther'in elbisesini yırtar, dövmekten beter
eder.
Otele geri dönen Esther, tüm elbiselerini bir bir balkondan New York semalarına
bırakır. Ne var ki sabah giderken giyecek hiçbir şeyi kalmamıştır. Bu yüzden de
bir arkadaşına bir etek ve bir bluz karşılığında çiçekli sabahlığını verir. Ve
böylece evine geri döner.
Esther, yazmayı sevmekte ve ileride bir yazar veya ünlü bir şair olmak
istemektedir. Stajdan önce de bir yazarlık kursuna katılma hakkı kazanabilmek
için bir öyküsünü kurula göndermiştir. Eve döndüğünde kabul edilmediğini
öğrenir. Bu, her şeyin başlangıcı olmuştur. Kendini bir fanusa kapatılmış gibi
hissetmekte, 'eğer yarın da giyeceksem bugün kıyafetlerimi çıkarmanın ne anlamı
var' gibi şeyler düşünmekte ve banyo yapmamaktadır. Bunlara tam bir ay boyunca
hiç uyuyamadığı sorunu da eklenince annesiyle birlikte bir psikoloğa giderler.
Fakat psikolog hiç faydalı olmadığı gibi Esther'in sinirlerini daha çok bozar.
Psikolog onu bir deli hastanesine yönlendirir. Hastanede Esther'e şok tedavisi
uygularlar. Bu Esther'i gerçekten de şoka uğratır. Canlı canlı tüm sinirlerinizin
yanması ne demektir, Esther bunu yaşar işte.
Esther'in yaşadıklarını gazetelerden öğrenen ünlü bir yazar, Esther'i kaldığı
yerden çıkarıp özel bir kliniğe yerleştirir ve tüm masraflarını üstlenir. Esther'le
Doktor Nolan ilgilenmektedir. Esther doktorunu belli etmek istemese de sevmektedir.
Kısa bir süre sonra bulunduğu klinikte kendisinden daha iyi durumda olan hastaların
olduğu bölüme yerleştirilir. Bunun sebebini anlayamaz. Fakat Doktor Nolan'a
güvenmektedir.
Bir sabah kalktığında hastabakıcılar kahvaltısını getirmemiştir. İşte, korktuğu
başına gelmiştir. Onu şok tedavisine gönderirler. Esther hayal kırıklığına uğrar,
Doktor Nolan'a güvenmiştir. Çok korkar, fakat doktoru onu yatıştırır. Bir tür uyku
halinde olacağını, bir şey hissetmeyeceğini söyler. Öyle de olur. Birkaç seanstan
sonra Esther artık hastalığının ne olduğunu bile hatırlamamaktadır.
Böylece günleri geçer, Esther artık fanusu hissetmemektedir. Hatta kurulun
karşısında bir sınavdan geçtikten sonra ikinci dönemde okuluna geri dönebilecektir.
O gün geldiğinde, Esther'i yine Doktor Nolan sakinleştirir. Sorulara sakin cevap
vermesini söyler. Esther derin bir nefes alır ve kurulun beklediği odanın kapısını
açar. Hazırlayan:Miraç Elif Kanbay
Biyografisi:
Sylvia Plath
d. 27 Ekim 1932 tarihinde Alman bir baba ve ABD'li bir anneden, Boston Massachusetts'te doğdu.
Profesör olan babası 1940 yılında öldü. Plath ilk şiirini 8 yaşında yayımladı.
Plath, hayatı boyunca ileri derecede manik-depresif bozuklukla boğuştu. 1950
yılında bursla girdiği Smith College'deki ikinci yılında ilk intihar girişimini
gerçekleştirdi ve bir akıl hastanesine yatırıldı. 1955'te Smith College'den
"summa cum laude" derece ile mezun oldu.
Kazandığı Fulbright bursuyla Cambridge Üniversitesi'ne giderek çalışmalarını burada
sürdürdü ve şiirlerini üniversitenin öğrenci gazetesi olan Varsity'de yayımladı.
Plath burada 1956 yılında evleneceği İngiliz şair Ted Hughes'la tanıştı.
Evliliklerinin ardından Boston'da yaşamaya başladılar. Plath, hamile kaldıktan
sonra ise İngiltere'ye geri döndüler.
Plath ve Hughes, Londra'da kısa süre yaşadıktan sonra North Tawton'a yerleştiler.
Çiftin Sylvia'nın kıskançlık krizleriyle başlayan sorunları bu dönemde başladı
ve ilk çocuklarının doğumundan kısa süre sonra Sylvia Plath Londra'ya geri dönerek
boşanma işlemlerini başlattı.
Kiraladığı evin eskiden İngiliz şair William Butler Yeats'e ait olduğunu öğrenen
Plath bunu iyi bir işaret olarak değerlendirdi. 1962-1963 kışı Plath için çok zor
geçti. 11 Şubat 1963'te, ikinci kattaki odalarında uyumakta olan çocuklarının yanına
süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz girmeyeceğinden
emin olmak üzere bantlayarak kapattı ve kafasını fırının içine sokarak intihar etti.
İntiharıyla ilgili olarak kocası Ted Hughes eleştirilere maruz kaldı. Hughes yıllarca
bu konuda konuşmadı. Daha sonra anılarını yayımladı. 1963 yılında daha 30 yaşındayken
intihar eden Plath’ın hayatı, Oscarlı oyuncu Gwyneth Paltrow'un ünlü şairi
canlandırdığı “Sylvia” filmine de aktarıldı.
Plath’ın Türkçeye çevrilen eserleri arasında bulunan “Sırça Fanus” adlı romanı, birçok
kişi tarafından ilk Amerikan feminist romanı olarak değerlendirilir.
Sylvia Plath, The Colossusdaki (1960) sondan bir önceki şiir olan "Sculptor" (Heykeltıraş)
şiirini Leonard Baskin'e ithaf etmiştir.
Yapıtları:
Düz Yazı:
Sırça fanus (The Bell Jar; roman; 1963, Can Yayınları,2010; Kırmızı Kedi Yayınları; 2013);
Günlükler (Letters Home, 1975; Kırmızı Kedi Yayınları, 2013);
Johnny Panic and the Bible of Dreams (1977, Kırmızı Kedi Yayınları, 2015);
The Journals of Sylvia Plath (1982);
The Magic Mirror (1989)
The Unabridged Journals of Sylvia Plath;
Şiirleri:
The Colossus (1960);
Ariel (1965, Kırmızı Kedi Yayınları:2014);
Suyu Geçiş (Crossing the Water,1971; Artshop Yayıncılık);
Winter Trees (1972);
The Collected Poems (1981);
Lady Lazarus;
Çocuk kitapları:
The Red Book (1976);
The It-Doesn't-Matter-Suit (1996);
Collected Children's Stories (İngiltere, 2001);
Mrs. Cherry's Kitchen (2001);
Yazar ve kitapla ilgili yazılar:
Bir Değerlendirme
"Sylvia Plath’ın intiharı
Yusuf Eradam "Ben’den Önce Tufan. Sylvia Plath ve Şiiri"
Ankara, İmge Yayınları, 1997, s:26; Kırmızı Kedi Yayınevi, 2015, s:28; )
Sylvia Plath’ın intiharının temel nedenleri ise aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Kardeşinin doğumuyla anne sevgisini yitirdiğini sanması, babasının ölümü ve yetke imgesinin yok olması,
bu yetkeye özlem ve nefret duygularının geliştirilmesi, diğer yetke imgesinin anneye ait olduğunun
düşüncesinin baskısı ve sevgi ve nefret karmaşası, tutkuyla sevdiği kocasının ihaneti, düş kırıklığı ve
nefret, toplumun üzerine yüklediği kadın rolleri, yazma yaratıcılık ve kendini gerçekleştirme kaygıları,
yitirdiklerini tanrılaştırıp erişilmezleştirmesi.
* "Sylvia Plath'ın Smith College Yılları: Yalnızlık Dolambacı"
Duygu Dinçer,
The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science
Number: 44 , p. 377-383, Spring II 2016
* "Pastoral Çocuklar: Sylvia Plath ve Nilgün Marmara"
Feryal Çubukçu, Merve Güven
HUMANITAS Sayı - Number: 4 Güz / Autumn, Tekirdağ, 2014
* "Sırça Fanus’ta Esther’in İntiharının Anne Rahmine Geri Dönme Çabası Bağlamında İncelenmesi"
Seda Arıkan,
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2012 16 (2): 99-112
* "Sırça Fanus"
Dipnot Kitap Klubün'ün bloğunda kitapla ilgili sayfa
* " 'Sırça Fanus' Içinde İki Kadın: Sylvia Plath Ve Tezer Özlü"
Işık Selin Orhuntaş, Arakat Sanat Blog, 26.12.2015
*"Bir İnsanın Kıskanabileceği Her Şekilde Kıskandı..."
Cana Yalçın,
K dergisi, Sayı: 6, sayfa: 12-15; 10.11.2006
(Okumak için fotoğrafların üzerine tıklayınız>
Bağlantılar:
"Sylvia Plath"
Yazarın Anısı için Yapılmış İngilizce Site
Filmler:
"Sylvia"
Yönetmen: Christina Jeffs; Senaryo: John Brownlow. 2003,
Amerikalı şair ve yazar Sylvia Plath’ın hayatının anlatıldığı film dram türündedir ve filmde S. Plath’ı Gwyneth Paltrow canlandırmaktadır.
Sylvia Plath: Inside the Bell Jar
Yönetmen: Teresa Griffiths; Biografik Belgesel, İngilizce; 11 Ağustos 2018, 59 Dakika;
Sylvia Plath'ın romanı Sırça Fanus'tan da yararlanılarak yazılan senaryo üzerine çekilmiş bir biyografik belgeseldir. Filmde Sylvia Plath'ın kızı Frieda Hughes'un yazarın anısına yönelik bir de bölüm bulunmaktadır.
|