Tante Rosa ilk olarak 1968'de yayınlanmıştır. İçinde birbirinden bağımsız
olarak da okunabilen "ondört hikâye" vardır ve bunlar birbirine bağlanarak,
Almanya’nın küçük bir kasabasında yetişmiş Rosa’nın hayat romanını oluşturur.
Rosa, onbir yaşındayken "Sizlerle Başbaşa" adlı haftalık bir aile dergisinde
kraliçe Victoria’nın süvari giysileriyle çekilmiş bir fotoğrafını görür, at
cambazlığına heveslenir. Başaramayınca ve üstelik babasının ölümü üzerine annesi
bir başkasıyla evlenince, rahibeler okuluna verilir. "Bedenin arzularına gem
vuramadığı" gerekçesiyle oradan da çıkarılır. Birinci Dünya Savaşı bittiğinde
Rosa, komşu oğlu Hans tarafından ayartılınca "namusu kirlenmiş" bir kız olmamak
için, istemeyerek Hans’la evlenir. Evliliğin yedinci yılında üçüncü çocuğunu
emzirdiği sırada, yaşadığı gelenek - görenek delisi kasabadan kaçar, kilise
tarafından afaroz edilir. Geldiği büyük kentte gazete satıcısı olur. İkinci kez
bir müzisyenle evlenir, bu kocasından da iki çocuk doğurur. Keman çalan bu güzel
adam da ölünce Rosa, İkinci Dünya Savaşı’nın telaşları arasında üçüncü defa evlenir.
Kocası cephedeyken yalnızlık, Rosa’ya başka âşıklar da buldurur. Rosa bir yandan
eski eşya alım satımı, pansiyonculuk, helâ bekçiliği, bir randevu evinde kasiyerlik
yaparak yaşamakta ısrar eder. Hayalinde hep prensler beklemiştir, şimdi kendisini
artık "Şu anda müstafi Gran Düşes" olarak görmektedir. Yaşlanmış, yoksul düşmüştür.
Sokaklardan topladığı bos şişeleri satarak karnını doyurur. Ölünce de cesedi ortada
kalır. Neden sonra çocukları ve son erkeği Mathes bulunur. Akrabalar toplantısında
ölünün yaktırılmasına karar verilir ve Rosa’nın külleri bir vazo içinde Mathes’e
teslim edilir. Günlerden bir gün Mathes’e Rosa’dan kalan tek miras Siyam
kedilerinden biri, büfenin üstündeki bu vazoyu devirir, biri de küllerin üstüne
çişini eder. Hayata direnme, yıkıldıkça toparlanma sembolü biçare Tante Rosa,
içinde garip tutkular, isyanlar ve büyük ümitler, bu dünyadan silinip gitmiştir.
* "Tante Rosa" (İletişim Yayınları'nın sitesinde kitabın ilk 20 sayfasının bağlantısı)
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
İlk kez 1973'te Bilgi Yayınevi tarafından basılan romanda, 27 Mayıs 1960 devrimine
yakın tarihlerde bir öğle vaktinde Ankara’nın en işlek semtlerinden Yenişehir’de
büyük bir gürültüyle devrilecekmiş gibi sallanan bir kavaktan, ama her an oluşan,
değişen şeyleri görmeyenlerin bu sallanışı sezmediklerinden söz eden yazar, bu kısa
değinmeden sonra hemen, romanı dolduran kişilerin anlatımına geçer. Çürük kökleri
üzerinde daha fazla duramayan kocamış kavak, ancak romanın son sayfasında,
itfaiyecilerin herhangi bir kazayı önleme çabalatma rağmen, bir şeyden haberi
olmayan kapıcı Mevlut’un üstüne devrilecektir. Bu alegorik çerçeve içine romancının
yerleştirdiği, hayatlarını anlattığı belli başlı kişiler; emekli öğretmen Hatice
Hanım, tezgâhtar Ahmet, profesör Salih Bey, karısı Mevhibe Hanım, çocukları Doğan,
Olcay ve başkalarıdır. Doğan’la kızkardeşi Olcay, evlerinin sevgisizlik duvarlan
içinde büyümüş, anne ve babalarına olduğu gibi, birbirlerine de tam yaklaşamamışlardır.
Bir işçi oğlu ve Hukuk öğrencisi olan Ali, Doğan ve Olcay’la arkadaş olur; Olcay’a
karşı duygulan zamanla sevgiye dönüşmüştür. O yılların gençlik ve öğrenci
hareketlerine bir yaklaşım ve yorum sağlamada, romancı bu üç gençten yararlanır.
Roman 1974 Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazanmıştır.
Kaynak:Behçet Necatigil - Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü
Biyografisi:
Yapıtları:
Öyküleri ve diğer yazıları:
Tutkulu Perçem (1962);
Tante Rosa (1968);
Barış Adlı Çocuk (1976);
Anıları:
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu (1976);
Bakmak (Makaleleri 1977)
Hakkında Yazılan Kitaplar:
Yazar ve kitapla ilgili yazılar:
* "Yenişehir’de Bir Öğle Vakti ve Bir Tartışma: Sevgi Soysal"
Feride Cihan Göktan, Kitap Eki,
* "Sevgi Soysal Dosyası"
K24 Edebiyat Sitesi
* "Sevgi Soysal ve Yenişehir'de Bir Öğle Vakti Romanından Mimari/Kentsel Mekâna İlişkin Çıkarımlar"
Mehmet Büyüktuncay, 9 Eylül Ün. Dergisi,
*"Kanatsız Bir Sevgi"
Ali ABaday, K dergisi, Sayı: 77, sayfa: 6-11; 21.03.2008
Bağlantılar:
"Kendisi ile 1976 yılında yapılan röportaj"
BBC Türkçe
|