Mahir Ünsal Eriş  / Dünya Bu Kadar

Dünya Bu Kadar Mahir Ünsal Eriş'in yayınlanan iki öykü kitabından sonra ilk baskısı 2015 yılında İletişim Yayınları tarafından yayınlanmışromanıdır. Roman "Bir ikindi kahvaltısı yapacaklardı." cümlesiyle başlar. Bu kahvaltıya katılacak kişilerden birisi olan romanın kahramanı Güneş'in katılamadığı o kahvaltı sırasında başından geçenlerini geri dönüşlerle anlatır. Asıl olay Güneş'in babası Turan Bey'le onun birlikte bir gömüyü arayıp bulmaya çalışmalarıdır. Romanda anlatılan kahramanların hepsinin birbirleriyle, farklı zamanlarda ve bağlamlarda bağlantıları söz konusudur. Gömüyü arayan üç kişi ve çevresindekilerin çok uzun bir zaman dilimi içinde, ülkenin çeşitli yerlerinde ve tarihlerinde yaşadıkları olayları anlatan bir tür kolaj şeklinde yazılmış üç bölümlük ve toplam 195 sayfalık bir romandır.

Kara Yarısı ise yazarın 2019 yılında Can Yayınları tarafından yayınlanan bir öykü kitabıdır. kitabın içinde üç farklı bölümde yer alan 17 öyküsü yer almaktadır. Bunların başlıkları kitaptaki sırasıyla şöyledir: Birinci Bölüm: Burada Bir Sokak, Bir Sürgün Anısı, Bir Pusula, İstop, Damat’ın Hikâyesi, O Akşam Söyleyecektim, Çok Eski Bir Yonca, Tekfur Çiftliği, Makasçı Yaşar, On İki Mehmet. İkinci Bölüm'ün üst başlığı Erduran Abi’nin Beni Kurtardığıdır adını taşır ve içinde İlk, Ortanca ve Son Masal adlarında masal biçiminde yazılmış birbirine bağlı üç öykü yer almaktadır. Dört Şehir üst başlığını taşıyan Üçüncü Bölüm'de ise yine numara sırasıyla başlayan dört farklı Pavyon başlıklı dört öykü anlatılmaktadır. 144 sayfalık kitabın Ekim 2021'de beşinci baskısı yapılmıştır.

Mahir Ünsal Eriş Biyografisi:
1980’de Çanakkale’de doğdu. Arkeoloji ve tarih okudu. Hayatını çeviriler yaparak ve yazarak sürdürüyor. Gençlerbirliği taraftarı olmakla övünür ve bunu belirtmekten hoşlanır.

Yapıtları
Romanları: Dünya Bu Kadar (2015),

Hikâyeleri: Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde... (2012), Olduğu Kadar Güzeldik (2013) (60. Sait Faik Hikâye Armağanı), Benim Adım Feridun (2016), Öbürküler (2017), Sarıyaz (2019, Kara Yarısı(2019).

Yazar ve kitapla ilgili yazılar:

* "Mahir Ünsal Eriş'in romanı: 'Dünya Bu Kadar'"
       Eray Ak, Cumhuriyet Kitap Eki, 27.04.2015

* "Dünya bu kadar, herkesin yaşadığı kadar..."
       Ayla Duru Karadağ, K 24, 2015

* "Söyleşi: Mahir Ünsal Eriş"
       Furkan Günay, Pan Dergi, 01.07.2015

* "Edebiyatı hayattan hariç saymamak lazım"
       Özge Kara, Milliyet Sanat Dergisi, Nisan 2015

* "Yaşamak çok hileli bir şey kendinden vazgeçilmesine kolay kolay razı gelmiyor"
       Gülçin Aras, Gazete Sanat, 10.02.2021

* "Hikâyesini anlattığım taşra artık yok"
       Sevag Beşiktaşlıyan, Kişisel Blog, 08.09.2012

* "Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde…"
       Murat Hocaoğlu, Okuryazar Tv, Ağustos 2012

* "Dünya Bu Kadar Buluşması"
       Beğenmeyen Okumasın Bloğu, 24.05.2015

* "Dünya Bu Kadar Buluşması'nda kitapla ilgili sunum" (video kaydı)
       Yasemin Ceylan, 11.12.2021, Gümüşlük Akademisi

* "'dünya bu kadar' romanı seğerlendirmesi"
                                                                          mustafa sütlaş, 11.12.2021

daha önce "olduğu kadar güzel" adlı kitabından öykülerini okuduğum mahir ünsal eriş'in "dünya bu kadar" romanını okudum ama sevgili yasemin ceylan'ın bununla birlikte okumayı önerdiği "kara yara"yı ise ne yazık ki okuyamadım. popüler medyanın farklı alanlarında adlarından sıkça söz edilen yazarlardan birisidir. öykücülüğü daha çok bilinen mahir ünsal eriş'in yine çok bilinen bir diğer öykü kitabı olan "bangır bangır ferdi çalıyor evde"den de birkaç öykü okudum ve genel düşüncem değişmedi fazla. bu kitaptaki öyküler, toplumun orta alt kesimindeki insanların hikâyeleri. genellikle birinci tekil şahsın ağzından, aynı tarzda ve geçmiş zaman kipinde yazılmış, çoğunda keder ve hüzünün ağır bastığı yer yer komikliklerin olduğu anı şeklindeki anlatılardan oluşuyor.

"dünya bu kadar" roman olarak anılıyor ama aslında onda da aynı üslup ve anlatım tarzı söz konusu bence. burada da insan özgeçmişlerinden oluşan anlatıların biraraya getirilmesinden oluşan küçük öykümsüler ağır basıyor. bunlar romanlarda kullanılan anlatım yöntemleri arasında yer alan "öyküleme / özetleme" şeklinde ifade edilmiş. dolayısıyla bu metne bir roman demek ne kadar mümkün pek emin değilim. evet içinde bir aksiyon var (bir gömü aranması), evet bu hikâye merak da uyandırıyor. kimisi klişe, kimisi silüet, kimisi de herkese tanıdık gelecek bazı karakterlerin, romanların olmazsa olmazı bir "aşk"(?) hikâyeleri çerçevesinde karşılaştırıldığı, bir tür kolaj niteliğinde bir roman denemesi. m. ü. eriş'i ve yapıtlarını sevenler olabilir, ben çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim.

kitapta gerek isim olarak, gerekse ilişki olarak başka yapıtlara göndermeler olduğunu söyleyebilirim. örneğin izmir grubunda okuyup tartıştığımız barış bıçakçı'nın "bizim büyük çaresizliğimiz" adlı romandaki kimi tipler, üstelik isim benzerlikleriyle de bu kitapta yer alıyor. söz konusu yazarların başka kitaplarında da bu tür göndermeler olduğunu daha önce bir yerlerde okumuştum. bu tür temaslar eğer içinde bir özel anlam ya da gönderme olursa edebi yönden anlamlı olabilir, ama ben buna dair de pek fazla bir şey bulduğumu söyleyemiyorum.

yine de mahir ünsal eriş'in bu kitabını okumak ona dair bu konuşmaya imkân verdiği için sevgili yasemin ceylan başta olmak üzere katılan ve düşüncesini bildiren arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Bağlantılar:
* Yazarın Can Yayınları'nın Sitesindeki sayfası"
* Yazarın İletişim Yayınları'nın Sitesindeki sayfası"